“100. Yılında Cumhuriyet ve Atatürk” Konulu Panel Düzenlendi.
27 Ekim 2023 | 15:45

Gazi Eğitim Fakültesi ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliği ile “100. Yılında Cumhuriyet ve Atatürk” konulu panel düzenlendi.

Üniversitemiz Mimar Kemaleddin Salonu’nda düzenlenen panele Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yücel Gelişli ve Prof. Dr. Ramazan Bayındır, Gazi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Selvi, Sosyal İşler ve Toplumsal Katkı Koordinatörü Prof. Dr. Selami Candan, Üniversitemiz Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Çakmak, Gazi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Dönmez, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nasrullah Uzun, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panelin açış konuşmasını Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız yaptı. 100. yıldönümünü idrak ettiğimiz Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Musa Yıldız, “Devletlerin siyasi süreçlerinde 10 ve 10’un katlarına tesadüf eden yıl dönümleri önemsenir. 100 yıllık süre ise daha büyük önem arz eder. Ne mutlu bizlere ki devletimizin adının konduğu Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak etmekteyiz” dedi.

Atatürk’ün liderliğinde “Ya istiklal ya ölüm” parolasıyla ağır şartlar altında yürütülen bir istiklal mücadelesinin ardından kurulan yeni Türk devletinin çağın icaplarına uygun olarak tanzim edilmesinin en önemli öncelik olduğunu vurgulayan Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız konuşmasına şöyle devam etti: “Atatürk, daha milli mücadelenin başlangıcında yeni Türk devletinin millet iradesi üzerine bina edilmesi esasını hedefleyerek 23 Nisan 1920’de, Ankara’da Büyük Millet Meclisi’ni açmıştır. Zafer kazanıldıktan sonra da millet iradesinin tecellisi bakımından en uygun yönetim biçimi olan Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’te ilan etmiştir.”

Geçen yüz yıllık süreçte ihtilallere rağmen Türk milletinin kararlı bir şekilde millet iradesi doğrultusunda cumhuriyetine ve demokrasisine sahip çıktığının altını çizen Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, “Son olarak yedi yıl önce bir defa daha demokrasisine kast etmek isteyenlere karşı da milletimiz göğsünü siper etmekten kaçınmamıştır. Böylece Türk gençliği ve Türk halkı, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesinde vurguladığı emanete sımsıkı sarılarak, bu kutsal emanetler konusundaki kararlılığını ortaya koymuştur” diye konuştu.

Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, konuşmasını konferansın düzenlenmesinde emeği geçenlere ve konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Cengiz Dönmez ile Doç. Dr. Nasrullah Uzun’a teşekkür ederek tamamladı.

Prof. Dr. Musa Yıldız’ın konuşmasının ardından moderatörlüğünü Üniversitemiz Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Çakmak’ın yaptığı panele geçildi. Prof. Dr. Mehmet Ali Çakmak konuşmasında, “Rektör Hocamın da ifade ettiği gibi devletlerin hayatında özellikle asırlık dönemler önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti yüzyılı geride bırakarak bazı zorluklara rağmen cumhuriyetle devam etmeyi başarmıştır. Millet iradesine dayanan bir yönetim biçimi ile yoluna devam etmekte kararlılığını ortaya koymuştur. Bu anlamlı yıl dönümü münasebeti ile Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak düzenlediğimiz panelimize katkıları dolayısıyla sayın konuşmacılara teşekkür ediyor, Cumhuriyet Bayramınızı kutluyorum” ifadesini kullandı.  

“Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşları ve isimsiz kahramanlarımızı bir kez daha rahmet, hürmetle anıyorum. Bu kutsal mekânda Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlama imkânı veren sayın Rektörümüz ve sizlerin huzurunda olmaktan son derece gururluyum” sözleri ile konuşmasına başlayan Gazi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Dönmez, “100. Yılında Cumhuriyet” konulu sunumu ile katılımcılara Cumhuriyetin kuruluş süreci hakkında bilgi verdi.

Cumhuriyetimizin kuruluşunun düşünüldüğü gibi bir gecede gerçekleşmediğini, 200 yıl öncesine dayanan bir geçmişi olduğunu belirten Prof. Dr. Cengiz Dönmez, “Cumhuriyetin kuruluşunun en önemli unsuru Kurtuluş Mücadelesi’nden sonra ümmet anlayışından millet anlayışına geçerek cehaleti kaldırmak için başlatılan çalışmalardır. Türk milletini çağdaş bir yaşama kavuşturmak için cumhuriyet bir aydınlanma, modernleşme hareketi olarak kurulmuştur. O dönemde eğitimden sağlığa, ziraatten sanayiye, ulaşımdan savunmaya kadar yapılan yeniliklerle elde edilmiş sayısız kazanımlar vardır. Taş kırılır, tunç erir, Türklük baki kalır anlayışıyla, millet egemenliğine dayanan, laik, sosyal, üniter devlet yapısı dönemin bağımsızlık mücadelesi veren milletlere ilham kaynağı olmuş, demokratik yönetimi ile tüm dünyada örnek teşkil etmiştir” dedi.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nasrullah Uzun ise “Atatürk ve Milli Hakimiyet” konulu sunumuna Türkiye Cumhuriyeti kurucu liderimiz, kurucu Cumhurbaşkanımız dünyada hakkında en çok eser yazılan liderdir. Kendisi de yazdığı eserlerle dünya liderleri arasında en çok eseri olan liderden birisidir” sözleri ile başladı. Doç. Dr. Nasrullah Uzun konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’de 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyet ilan edildi, fakat Türkiye’de cumhuriyetin kuruluşunda tarihi arka planı nedir? Öyle bir devlet düşünün ki armasında milattan önce 200 yıl öncesinde kurulan devletin bayrağı var, 2000 kusur yıllık tarihi bir geçmişe sahip bir devlet. Cumhurbaşkanlığı forsunda hakimiyeti sürdürme anlamında 16 devletin simgesi bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını kutluyoruz ama Türk Hariciye Teşkilatı’nın da 500. yıldönümünü kutluyoruz. Türk Polis Teşkilatı 1845’te, İtfaiye Teşkilatı 1714’te, Kızılay 1868’te, Jandarma 1839’da kuruldu. Genel Kurmay Başkanlığımız, Kara Kuvvetleri Komutanlığımız milattan önce 209’da kurulmuştur. Böylesine köklü bir sistemin bir gecede cumhuriyete geçtiğini düşünemeyiz.”

Osmanlı arşiv belgelerinde cumhur kelimesine ilk defa 18. yüzyılda rastlanıldığını kaydeden Doç. Dr. Nasrullah Uzun, “Cumhur, sözlük anlamı olarak halk anlamına gelir ama demokrasi anlamını veren biz Türkleriz. Arapçada da artık bizdeki anlamı baz alınmaktadır. Osmanlı Devleti’nde 3. Selim’den itibaren modernleşmeye ilişkin ilk adımlar atılıyor. 1833 yılında sandık kurularak muhtarlık seçimi, 1840’ta vilayet seçimi yapılıyor. İstanbul’da halk meclisi toplanıyor, Osmanlı idaresindeki bir ülkede Eflak ve Boğdan’da 1857’de ilk defa seçim yapılıyor. 1857’de Mısır’da meclis seçimi yapılıyor, 1866’da Tunus’ta yazılı anayasa ilan ediliyor. 1887’de Senedi İttifak imzalanıyor, 1839’da Tanzimat Fermanı ilan ediliyor. Dönemin aydın gazetecileri cumhuriyete ilişkin yazılar kaleme almıştır. Sonuç olarak baktığımızda milli irade Anadolu’da zaten mevcut. Bu irade, Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basması ile cumhuriyetin kurulmasında ilk adımlarını atmıştır” şeklinde konuştu.

Panel, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Yücel Gelişli tarafından konuşmacılara teşekkür belgesi verilmesi ile sona erdi.

Cumhuriyet ve Atatürk-1Cumhuriyet ve Atatürk-1Cumhuriyet ve Atatürk-1Cumhuriyet ve Atatürk-1Cumhuriyet ve Atatürk-1Cumhuriyet ve Atatürk-1

 

background image