https://www.youtube.com/watch?v=D_bKwy9Wovs
Gazi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAUM) tarafından TBMM’nin Açılışının 102. Yıl Dönümünde “Atatürk ve Milli Hâkimiyet” konulu program düzenlendi. Çevrim içi olarak düzenlenen programa Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve ATAUM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Çakmak ve konuşmacı Doç. Dr. Ayşegül Nihan Erol Şahin’in yanı sıra Gazi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Selvi, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Programın moderatörlüğünü yapan Prof. Dr. Mehmet Ali Çakmak, milletlerin tarihinde kutlanmaya değer anlamlı günler olduğunu söyledi. 23 Nisan’ın da Türk milleti bakımından kutlanmaya değer bir tarihsel dönüm noktası olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Ali Çakmak, bu günün 1921 yılından itibaren kutlanmaya başlandığını anlattı. 23 Nisan’ın ilk kez Mustafa Kemal Atatürk’ün himayesinde çocuk bayramı olarak kutlandığını belirten Prof. Dr. Çakmak, “Büyük Önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak milli bayramımız olan 23 Nisan’ları bu tarihten itibaren çocuklara armağan etmiştir” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Ali Çakmak, TRT’nin 1970’li yıllarda devreye girmesi ve ilerleyen yıllarda farklı ülkelerden çocukların da bu bayrama iştirak etmesiyle 23 Nisan’ın uluslararası bir nitelik kazandığını söyledi. Prof. Dr. Çakmak, bu durumun Türk çocuklarının dünya çocuklarıyla küçük yaştan itibaren tanışmasına fırsat verdiğini dile getirdi.
Programın açılış konuşmasını ise Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız yaptı. Prof. Dr. Musa Yıldız konuşmasına çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak başladı. Prof. Dr. Musa Yıldız, Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin kurulmasının hem Ankara hem de Türk milletinin geleceği bakımından yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yıldız, Büyük Millet Meclisi’nin kurulmakta olan yeni Türk devletinin ilk ve en önemli kurumu olmanın yanında millet iradesinin de en önemli istinatgâhı olduğunu ifade etti. Mustafa Kemal Paşa’nın Kurtuluş Savaşı’nın hazırlık sürecinde gerçekleştirilen milli kongrelerde ısrarla millet iradesine vurgu yaptığına değinen Rektör Prof. Dr. Musa Yıldız, “Sivas Kongresi’nin ardından oluşturulan Temsil Heyeti’nin kararlarını duyurmak üzere neşredilen gazetenin adını önce İrade-i Milliye, karargâh Ankara’ya taşındıktan ve meclis açıldıktan sonra da Hâkimiyet-i Milliye şeklinde belirlemiştir” dedi.
Zamanın şartları içinde kamuoyu ve Osmanlı idaresinin bu ısrarcı iradeyi işgalci İngilizlerin baskısıyla kapatılan Osmanlı Mebusan Meclisi’nin açılmasından ibaret zannettiğini ifade eden Prof. Dr. Musa Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti: “Elbette Mustafa Kemal Paşa da öncelikle meclisin açılmasını istiyordu. Ama onun bundan öte düşünceleri vardı. O ısrarlı millet iradesi vurgusuyla mütarekenin ardından Osmanlı Devleti’nin siyasi ömrünü tamamladığını yerine millet iradesi esasına dayalı yeni ve modern devletin kurulmasının zamanının geldiğini de hissettirmeye çalışıyordu. Kurtuluş Savaşı’nı zaferle taçlandıran Mustafa Kemal Paşa, tarihi ömrünü tamamlayan geleneksel Türk devlet mekanizmasının en köklü kurumu olan millet hâkimiyetinin önünde bir engel teşkil ettiği düşünülen saltanatı kaldırarak işe başlamıştır. Köklü siyasi inkılaplarla millet hâkimiyetinin önünü açan düzenlemeleri hayata geçirmiştir. Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra Mustafa Kemal Paşa, çok partili sistemi uygulayarak millet iradesinin çok daha demokratik bir ortamda tecelli etmesini arzu etmişse de zamanın şartları buna izin vermemiştir. Fakat yeni Türk devleti bu hedefine biraz gecikmeli olmakla birlikte 1950’li yıllardan itibaren ulaşmıştır. Millet hâkimiyeti yolculuğunda Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin sonraki yıllarda da askeri darbelerle, müdahalelerle yolu zaman zaman kesilmeye çalışılmıştır. Fakat Türk milleti iradesine sahip çıkarak önüne çıkan engelleri kararlılıkla aşmasını bilmiştir.”
Prof. Dr. Musa Yıldız konuşmasını, ATAUM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Çakmak’a ve programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek tamamladı.
Rektör Prof. Dr. Musa Yıldız’ın konuşmasının ardından Doç. Dr. Ayşegül Nihan Erol Şahin’in sunumuna geçildi. Doç. Dr. Ayşegül Nihan Erol Şahin sunumunda, Mustafa Kemal Paşa’nın milli mücadele sürecinde yaşadıklarından, meclisin açılış sürecinde yaşananlardan ve açılış konuşmasının detaylarından bahsetti. Ayşegül Nihan Erol Şahin, 1. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılan Osmanlı Devleti’nin 30 Ekim 1918’de imzalamış olduğu Mondros Mütarekesi sonucunda itilaf devletlerinin Osmanlı Devleti’nin topraklarını paylaşmak için işgale başladığını anlattı. Türk halkının ise canını, namusunu ve vatanını korumak amacıyla savunma durumuna geçtiğini ve milis kuvvetleri meydana getirerek İstiklal Harbi’ni başlattığını ifade eden Doç. Dr. Ayşegül Nihan Erol Şahin, “Türk halkı haklarını savunmak amacıyla milli cemiyetler kurarak yaşama azmi ve kararlığında olduğunu göstermiştir. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa, bu dağınık direnişleri birleştirmek amacıyla Samsun’dan başlamak üzere Amasya, Erzurum ve Sivas’ta faaliyetlerde bulunmuş ve Türk halkının milli iradesi doğrultusunda milli bir teşkilat kurmuştur. Bu da yetmezmiş gibi bir de Türk İstiklal Harbi’nin en önemli belgesi olan ve ayrıca Türk halkının misyonunu taşıyan Misak-ı Milli’nin Meclisi Mebusan’da kabul edilmesi ve bütün dünyaya ilan edilmesi itilaf devletlerini tedirgin etmişti” diye konuştu.
Mustafa Kemal Paşa’nın Kurtuluş Savaşı’nın hazırlık sürecinde dahi milli iradenin önemine dikkat çektiğini ifade eden Doç. Dr. Ayşegül Nihan Erol Şahin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Ankara’da açılmasıyla ulusal egemenlik düşüncesinin gerçekleştiğini ve Ankara’nın önemli bir merkez haline geldiğini söyledi.
Görüş, istek ve değerlendirmelerinizi bize iletin.